29 Eylül 2012 Cumartesi

En Etkileyici Filmler Listesi

İzlediğim En Etkileyici Filmler / The Most Impressive Films I Have Ever Seen
or (ya da)
The Movies You Must See Before You Die / Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken Filmler
( by Nikrom Çelik )
*** (3) yıldız / stars : 100 üzerinden 95 – 100 puan verdiğim filmler /
95 – 100 points out of 100.
** (2) yıldız / stars : 100 üzerinden 85 – 94 puan verdiğim filmler /
85 – 94 points out of 100.
* (1) yıldız / star : 100 üzerinden 75 – 84 puan verdiğim filmler /
75 – 84 points out of 100.
(İsimler sıralanırken rakam ve sayı ile başlayanlar en başa alındı. Batı dillerinde çok kullanılan “the, il, la, le, el, das, der, det, l’, c’ ” vb. artikeller noktalı virgül ile ayrılarak başlığın sağına alındı. Filmler için kısa yorumlar/açıklamalar yazıldı.)

Son Güncelleme Tarihi / Last Update: 09.08.2013.
2.038 film arasından seçilmiş 661 film. / 661 movies chosen from amongst 2.038 movies.

~ (500) Days of Summer * / Aşkın (500) Günü (2009), Marc Webb, ABD; Joseph Gordon-Levitt, Zooey Deschanel, Geoffrey Arend, Chloe Moretz. > Kadın aşka inanmasa da …
~ 10 * / On (1979), Blake Edwards, ABD; Dudley Moore, Julie Andrews, Bo Derek, Robert Webber. > “Öylesine seks” ve “mânâlı seks” ayrımına giden, “mânâlı seksin” daha üstün olduğunu eğlenceli bir biçimde savunan bir romantik-erotik komedi.
~ 11:14 * (2003), Greg Marcks, ABD – Kanada; Henry Thomas, Blake Heron, Barbara Hershey, Clark Gregg, Hilary Swank. > Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur ya da hayat tesadüflerden ibarettir.
~ 12 *** (2007), Nikita Mikhalkov, Rusya; Sergey Makovetskiy, Nikita Mikhalkov, Sergey Garmash. > Mahkemeler adalet dağıtabilir mi? (Cevap: Duruma ve kişilere bağlıdır.) “12 Angry Men”e yapılmış Rus güncellemesi.
~ 12 Angry Men *** / Oniki Öfkeli Adam (1957) Sidney Lumet, ABD; Henry Fonda, Lee J. Cobb, E. G. Marshall. > Mahkemeler adalet dağıtabilir mi? (Cevap: Duruma ve kişilere bağlıdır.)
~ 21 Grams ** / 21 Gram (2003), Alejandro González Iñárritu, ABD; Sean Penn, Naomi Watts, Benicio Del Toro, Charlotte Gainsbourg, Carly Nahon. > İnsan öldüğünde 21 gram hafiflermiş...
~ 25th Hour * / 25. Saat (2002), Spike Lee, ABD; Edward Norton, Philip Seymour Hoffman, Barry Pepper, Rosario Dawson. > Suç işlemek –hele bir de yakayı sıyıramadıysanız- çok kötüdür; heba etmeyin hayatınızı.
~ 39 Steps; The * / 39 Basamak (1935), Alfred Hitchcock, Birleşik Krallık; Robert Donat, Madeleine Carroll, Lucie Mannheim, Godfrey Tearle, Peggy Ashcroft, John Laurie. > Entrikası günümüzde biraz çocuksu görünse de, mihrap ayakta.
~ 99 Francs *** / 9,90 YTL (2007), Jan Kounen, Fransa; Jean Dujardin, Jocelyn Quivrin, Patrick Mille, Vahina Giocante, Elisa Tovati. > Büyüsü bozulmuş dünyayı yeniden büyülemekle, tüketicilerin ayılmasını önlemekle görevli reklam sektörünün başarılı yazarı Octave Parango, yaptığı işin gereksizliğini, yaşadığı hayatın boşluğunu görmeye başlar.
~ 2001: A Space Odyssey *** / 2001 - Uzay Yolu Macerası (1968), Stanley Kubrick, Birleşik Krallık - ABD; Keir Dullea. > İnsanoğlu Tanrı olmaya yazgılıdır. Çünkü böyle buyurdu Zerdüşt.
~ À Bout de Souffle * / Breathless / Serseri Âşıklar (1960), Jean-Luc Godard, Fransa; Jean-Paul Belmondo, Jean Seberg. > Hızlı yaşayan genç ölür.
~ A Bridge Too Far * (1977), Richard Attenborough, ABD - Birleşik Krallık; Sean Connery, Dirk Bogarde, Gene Hackman, Ryan O'Neal, Anthony Hopkins, Michael Caine, Maximilian Schell. > İkinci Dünya Savaşı sırasında Müttefik ordularının Alman ordusuna yenildiği Arnhem Savaşı'nın detaylı özeti.

22 Eylül 2012 Cumartesi

Dilde Yaratıcılık 101 Dersi

Bir-iki harf değiştirerek, bir kelimeyi hecelerine ayırarak, kelimenin bir parçasını vurgulayarak, bileşik kelimeleri bileşenlerine ayırarak, kalıplaşmış tamlamaların bir kelimesini değiştirerek diğer insanların zihinlerinde iz bırakmanın örneklerini buraya topladım: Rumuzlar (nickname'ler);başlıklar; kitap, dizi, hikaye vb. isimleri...

Bütün hayatımız kendimizi diğerlerine göstermek, anlatmak çabasından ibaret derler. Anlattıklarımızı etkili kılmak için beden de değil de zihinde iz yapmanın yollarını arıyoruz. Hem birisini hukuk sistemi istisnasız cezalandırırken öteki bazen "düşünce suçu" kabul edildiği durumlar haricinde, yasal.

Ahkâm Keyfi > Ahmet Mümtaz Taylan'ın Hürriyet gazetesinin Cumartesi ekinde yazdığı yazıların genel başlığı (2012 - 2013). "Akşam Keyfi" isminde radyo programları olurdu.
Aşka Türlü Şeyler > Pop müzik albümü. Kenan Doğulu, DMC, 2012. 
Bana Bir Şeyhler Oluyor > Tiyatro oyunu. Yılmaz Erdoğan yazdı ve oynadı.
Basurlular > Hayali millet. Bakınız; Kare Murat.
dünlük gazete > Tamlama. [Ayça Şen; Taraf Gazetesi'nde yayınlanan 09 Eylül 2012 tarihli köşe yazısında bu tamlamayı şu bağlamda kullanmıştı: << Efendim bendeniz bir şeylerin değerini muhakkak kaybettikten sonra anlayan kesimdenim. Bu yüzden gazeteyi de “Hay Allah keşke okusaymışım” diye pişman olup bir gün sonra okurum. Yani okuduğum gazetenin adı benim için“günlük gazete” değil, “dünlük gazete”dir.>>]
Düş Hekimi > İnternetten bir rumuz. 
Düş İşleri Bakanı > Kitap. Kemal Urgenç. Zed Yayınları. 
Düş İşleri Bülteni > Kitap. Köşe yazıları (1990-1992) derlemesi. Nazlı Eray. Can Yayınları. 
Filimadamı > Internet sitesi. [Sinema severlerin internet sitesi: "nev'i şahsına münhasır sinefil cemiyeti".]
Foto Jenik > Dükkan. [Afyonkarahisar'ın merkezindeki Karagöz Sokak'taki bir "dijital fotoğrafçılık ve reklam" mağazasının adı.]
Hayat Kırıklığı > Hikaye. [Deniz Gezgin'in, "Psikeart" dergisinin Eylül - Ekim 2012 sayısında (23. sayı) yer alan öyküsünün başlığı.]
İbrahim Tatlıseks > Rumuz. [Bir harf değişikliğiyle akılda kalıcılığın en klaik örneklerindendir. İlk kimin düşündüğünü asla bilemezsiniz. Birisi çıkıp 'ben bunu şu tarihte kayda geçirttim' dese bile sadece işin resmiyete döküldüğü tarihi tespit ettirmiş olur. Bir de Nuri Seksigüzel var]
Kahperengi > Roman. Hande Altaylı. Doğan Kitap, 2012. [Kemal Tahir'in "Kurt Kanunu", Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" romanlarının konuları, başlıklarından büyük oranda tahmin edilebilir. "Kahperengi"nde ne anlatılmaktadır (Retorik bir soru değil benimkisi, gerçekten bilmiyor ve tahmin edemiyorum). Evet, dikkat çekici. Ama bu tür yaratıcılığın bir riskine dikkat çekmek için de ideal: İçerikle başlık arasında bağ kuramazsanız, gülünç ve/veya ticari olarak nitelendirilebilirsiniz. Yoldan dükkana adam çeviren hanutçu nahoş bir gibi izlenim bırakabilirsiniz.]

12 Eylül 2012 Çarşamba

Hamlet'in "Olmak ya da Olmamak" Tiradı

Laurence Olivier, Hamlet'i
canlandırıyor.

William Shakespeare'in "Hamlet"e, oyunun üçüncü perdesinde söylettiği "To be, or not to be– that is the question / Olmak ya da olmamak – işte mesele bu" tiradının üç Türkçe çevirisini sunuyorum. 

Yaygın kanının aksine, Hamlet, bu tiradı elinde kuru kafa varken söylemiyor. O duruş, Hamlet, dostu Horatio ile birlikte bir mezarlıkta bulunduğu ve kralın eski soytarısı Yorick'in kafatasını eline aldığı başka bir sahneye ait. 

İnsanın ölüme dair tereddütlerini güzelce özetleyen bu tiradın, kitabın (oyunun) tamamını okumanıza vesile olması dileğiyle… 

[Three different Turkish translations of Hamlet’s famous “To be, or not to be– that is the question” tirade.]

<<< Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirisi >>>

Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!
Düşüncemizin katlanması mı güzel,
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına,
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter! demesi mi?
Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız
Bitebilir bütün acıları yüreğin,
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü!
Çünkü o ölüm uykularında,
Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından,
Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden.
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek.
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
Çektiklerine razı etmese insanı?
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden,
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.

“Hamlet”, William Shakespeare, Türkçesi: Sabahattin Eyüboğlu, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Sekizinci Basım, 2012, İstanbul.